20 Haziran 2006

Olup bitene dair.

"biri, birinin postuna hakaret yazdigi zaman her seferinde postu yazan da atilacak mi?"

cevap by freko: kimse kimseye hakaret yazmayacak, kazara yazarsa gereği düşünülecek.. sebeplerine sadece benim vakıf olduğum konularla ilgili uzun uzun yazmak abesle iştigaldir, çünkü neyin neden olduğunu tam olarak bilen sadece konunun muhataplarıdır..

böyle mübarek bir günde, reca ediyorum başka şeylerle uğraşınız, geziniz misal, biletiniz olmasa bile gelebiliyorsanız kuruçeşme civarlarına geliniz, bu elektriğe şahit olunuz, tövbe istiğfar ediniz..

böyleyken böyle

sevgiler,

freko, the unforgiven

4 yorum:

  1. Sevgili Peitho,

    Öncelikle cümlelerin sonuna ünlem koyarak ifade güçlendirme sanatını uzun zamandır icra eden birisini görmemiştim, nostaljik tadlar aldım. İzninle bir kaç cümlenden alıntı yaparak devam edeceğim.

    "ipin ucu kaçıyor gibi.."

    Türkçede "iki nokta" diye bir ünlem işareti yok (illa ukalaca bir şeyler yazayım diye kastımi bir şey bulamayınca böyle başlayayım dedim, tanrım bazen o kadar zeki oluyorum ki kendimi korkutuyorum :)). Herneyse, ben ucu kaçan bir şey görmedim. İki hanım artı ucundan ben artı bir kaç izleyici bir de kedi sever freko. İpin ucu ne ola ki nereye kaçıyor?

    "kimse kimseyi bu şekilde eleştirme hakkına sahip olamaz,olmamalı.."

    Neden? Eleştiriye bu kadar mı kapalıyız yoksa eleştirilen yakınlarımızda birisi olunca mı sınırlar çizilmeye başlanıyor? Kimin ne hakkına sahip olduğunu söylemek inan benim bile dehşete düşerek sadece "vay be böyle insanlar da var" dememe yol açan bir eylem, daha fazlası değil. Hm hakkımda söylenenlere bir bakayım "gay komşu", "pasif agresif yazıcı". Halbuki bunları yazan insanlar beni bir kere olsun görmüş mü? Hayatımda nasıl bir dinamiğin işlediğinden haberdar mı? Değil, o yüzden okudukları ve tahmin ettikleri kadarıyla yazıyorlar bu "eleştirileri" ben de "vay efendim bana nasıl gay dersin, hakkın yok" diyecek durumda "ehi ehi, haklısın ablam gay may bizde böyle" demeyi tercih ediyorum diye illa "sinmiş" taraf mı gibi gözükmeliyim. Ben bir kere ortaya fikirlerimi ve kişisel görüşlerimi ne zemin olursa olsun atıyorsam o zaman eleştirilmeye kendimi açmışım demektir. Başkasının buna katlanamama durumu ne yazık ki beni bağlamaz.


    "hoşvakit geçirtmeli, bu kadar.. anlaşılan amacını çoktan aşmış.."

    Hoş vakit geçirmediğimi kim söylüyor. Zaten burada asıl konumuz başkalarının tasarrufunda kendisi eğlenip sonra sıra kendilerine gelince "mızıtan" kişiler. Şu anlaşılmalı ki kimseye kızgın, kırgın ya da bilenmiş değilim. Herkes öyle olmadığına eminse neden şu anda iki kişi aramızda değil?

    "kimse kimseyi artılarından eksilerinden dolayı bu şekilde yargılayamaz,neye ve kime göre artı - eksiden sözediyoruz o da ayrı ya!!"

    Yine çift ünlem, çok seviyoruz galiba vurguları. Neyse, yine de sen bana "bunu yapmaya hakkın yok, olmamalı" diyebilecek kadar yargılamışsın görünen o ki. Sözettiğimiz eksiler x ya da y nedenlerinden dolayı kendilerini eleştiriden muaf tutan her insan için geçerlidir.

    " lütfen bi silkinin, soluklanın ve kimin hakkında, ne hakla, nasıl yorum yapabildiğiniz gerçeğinin dehşetini farkedin.."

    Şimdi bu cümleden cidden anlamlı bir ifade çıkarabilmek için çok uğraştım. Ne hakla, nasıl yorum yapabildiğini gerçeğinin dehşetinin farkına varın? Hm, ben satine mahlaslı bir blog yazarının yazılarından ve yorumlarından okuduğum kadarıyla yorumlarımı açıkca belirttim. Bunun için ayrıca özel olarak bir hakka ya da izne gerek olduğunu bilmiyordum. Burada ifade edemiyor oluşum gerçekten düşündüklerimi değiştirir miydi? Asıl her iki cümlede bir "ne hakla" diye sormak nasıl bir lükstür. Ben kimseye "senin ne hakkın var" diyebilirmiyim kendimle ilgili şeyleri yazmışken ve hiçbir alternatif evrende "komik" olarak adledilemeyecek cevaplar alırken?

    Lütfen, tanımadığım insanlarla tartışmayı cidden sevmiyorum ama "hadi huzurumuz kaçmasın, gençler barışsın" diye de her çatışmayı hasır altı edecek değilim. Yazılarımı beğendiğine sevindim ama Ursula Le Guin 70 yaşında, kendisini haddinden fazla önemseyen çığlık çığlığa seksenler feminizmi yapan bir kadın diye kitaplarını daha mı az sevdim? Ya sen, daha mı az eğlenmiş oldun şimdi benim "karanlık" yüzümü görünce?

    YanıtlaSil
  2. Ego, gel oğlum. *okşar* tamam oğlum gidebilirsin. Hm ne diyorduk? Acaba her yazının altında "dikkat! uyarı, her galeyana gelme anında bütün bunların bir eğlence olduğunu hatırlatacak çekicimiz yanınızda asılıdır" yazılmalı?

    Ego, gel çocuğum. Ölü taklidi yap! Dilen! Yuvarlan! Aferim ego, iyi ego, güzel ego.

    YanıtlaSil
  3. konuyla ilgili açıklama benim yaptığımla sınırlıdır ve post tarafımca editlenmiştir.. kimin niye gittiği tarafımca haklı sebepler sahibidir..

    ben burayı siz aranızda dalaşasınız birbirinize post altında girişesiniz diye açmadım, bir önceki postta da bunu açıkça belirttim..

    bu post altında dalaşmış olanlara ilk uyarımı yapıyorum, öpüşün barışın, güzel güzel oynayın..

    şu mübarek günde nelerle uğraşıyorum yarabbim:)

    YanıtlaSil
  4. hadin yahu konsere!!.. : )

    biletlerinizi unutmayin... ben onu simdiden tarihi belgeler arasina dahil ettigimden, kapidan donus sebebim olmustur.. aman diyim...

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.